charles baudelaire
bütün alışkanlıklar çok geçmeden zorunluluğa dönüşür.
sudan başka bir şey içmeyen insanın hemcinslerinden saklayacak bir sırrı vardır.
şarap insana benzer: nereye kadar beğenileceği veya küçümseneceği, sevileceği veya nefret edileceği, ne denli yüksek işlere ya da alçaklıklara yatkın olduğu hiçbir zaman bilinemez.
"şarabın içilmiş olma sevinci dışında hiçbir şey, içen insanın neşesine denk olamaz."
aklı başında bir devlet, varlığını asla esrar alışkanlığıyla birlikte yürütemez.
sağlıklı ya da tehlikeli olsun, insanın, kişiliğini coşturan bütün maddelere karşı taşıdığı çılgınca eğilim, onun yüceliğini gösterir.
eğer şarap insanoğlunun bir ürünü olmaktan çıkarılsaydı gezegenimizin sağlığında ve aklında, onun sorumlu tutulduğu tüm aşırılıklar ve sapmalardan çok daha korkunç bir eksiklik, bir yokluk, bir boşluk oluşurdu.
insan tehlikeli bir uyuşturucudan olduğu kadar acıdan, felaketten ve kaderden bile yeni ve etkili hazlar çıkarabilme ayrıcalığını taşır.
zihin, sadece, yakın çevrenin aşırı bir biçimde dönüşmüş olarak yansıdığı bir aynadır.
bir afyon bağımlısı, ahlaki özlemlerinin hiçbirini unutmaz, ödevini görür, hem de sever; bütün koşulları elden geldiğince yerine getirmek ister; gelgelelim, bir şeyler yapma gücü artık düşüncesinin düzeyinde değildir.
insan beyni, sıvı ögeye ve onun gizemli büyülerine karşı, şaşırtıcı bir düşkünlük gösterir.
ölüme çekinmeden, dosdoğru bakabiliriz ama, aramızdan kimilerinin bugün bildiği gibi, insan yaşamının ne olduğunu bile bile, kim, hiç ürpermeksizin kendi doğum saatine cesaretle bakabilir?