~boardwalk empire
bir zamanlar bir adam vardı. adını anımsayamıyorum, sık sık şehirdeki bilardo salonuna giderdi. özellikle bilardo topu gibi belli maddeleri yutabileceğine dair iddiaya girerek epey para kaldırmıştı. topu alır, gırtlağına kadar sokar, sonra geri çıkarırdı. bir gün, onunla benim seçeceğim bir bilardo topuyla aynı şeyi yapması için 10.000 dolarına bahse girmeye karar verdim. onu defalarca, o hareketi yaparken gördüğümü biliyordu; o yüzden tahminimce benim tam bir aptal olduğumu düşündü. paraları ortaya koyduk ve ona beyaz topu uzattım. topu yuttu. top gırtlağına oturdu. ve adam oracıkta boğularak öldü. benim bilip onun farkında olmadığı şeyse beyaz topun diğerlerine göre 1/16 oranında daha büyük olmasıydı. yutmak için fazla geldi.
bir zamanlar adamın biri cennet ve cehenneme davet edilmiş. ilk önce cehenneme gitmiş; işkencedeki ruhlar yiyecek dolu masalarda oturuyorlarmış ama açlıktan kıvranarak uluyorlarmış. her ruhun elinde bir kaşık varmış ama kaşıklar çok uzunmuş; bu yüzden ağızlarına götüremiyorlarmış. bu düş kırıklığı onların işkencesiymiş. peki ya cennette? cennette ise şaşkınlık içinde aynı yiyecek dolu masalarda karınları doymuş ve mutlu halde oturan kutsanmış ruhları görmüş. her birinde uzunlukları yine cehennemdekilerle aynı olan kaşıklar varmış. ama istediklerini yiyebiliyorlarmış; çünkü onlar birbirlerini besliyorlarmış.