bir martı yitirilmiş bir şeyi umarsızca belli belirsiz
ışık kulelerine yaklaşıp kaçan kanatlı hayvanlar gecede
kahkahalarla sarsılan bir ses. adacıklardayız hepimiz
gözetleme kulelerinde. bir yağmur kuşu, seyrek, siyahçıl, tedirgin
karanlığın içinden geçen bir tren, tek boynuzlu bir at içinde
öylesine geçip gitti işte gizem bize değmeden
bir ara-zamanda duyar gibi olduk bir şeyleri
dökülen inci seslerini belki de
yitikgillerden bir şey, ele geçirilen ve hemen kaybolan
bir öte-zaman sesi aralık bir kapıdan
yanıp sönen bir şey iç denizlerimizde
göksel bir şey sıyırıp geçen bizi
ondan kalan incinmiş kanatlarla uçmaya çalışıyoruz şimdi