albert einstein
duyabileceğimiz en güzel şey, hayatın esrarlı yanıdır.
sanatın ve gerçek bilimin beşiğinde bu ana duygu vardır. onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ne de olsa, ölü ve gözü kapalı gibidir. hayatın sırlarıyla karşı karşıya gelmek, korku ile de karışarak dinleri yaratmıştır. ulaşamayacağımız bir şeylerin var olduğunu bilmek, ancak en ilkel bir biçimde anlayabileceğimiz en derin aklın ve en parlak güzelliğin belirtilerini görmek, bu bilgi ve gerçek dindarlığın ta kendisidir. işte bu anlamda ve yalnız bu anlamda, derinden dindar olan insanlara katılıyorum.
kendi yarattıklarını cezalandıran ya da ödüllendiren, biz insanlarınkine benzer istekleri olan bir tanrıyı benim aklım almaz. bedeni öldükten sonra yaşayabilecek bir insan da düşünemem. zayıf yürekliler, korku ya da gülünç bir bencillikle bu çeşit düşünceleri beslesinler istedikleri kadar. hayatın sonsuzluğundaki sır ve gerçeğin akılları aşan kuruluşuna bakış, bir de tabiatta kendini gösteren aklın, ne kadar küçük olursa olsun, bir parçacığını kavramak için göstereceğimiz o içten çaba yetiyor bana.