clarissa pinkola estes
masallar aynı zamanda bir iyileştirme sanatıdır. bazıları bu şifa sanatına çağrılır ve en iyileri içtenlikle öyküyle yatıp kalkan ve onun kendilerine uyan bütün parçalarını kendi içlerinde ve derinlemesine duyanlardır. bunların uzun süren bir ustalıkları, uzun süren tinsel bir çömezlikleri ve uzun süren bir disiplinlerini mükemmelleştirme zamanları olmuştur. böyle insanlar sadece mevcudiyetleriyle bile hemen tanınırlar.
usta bir öykü anlatıcı kendini gösterdiğinde, bu konuda hiçbir kuşku olmaz. hemen tanınabilen, muhtemelen anlatılması zor bir niteliği olur. yıllarca ya da bir ömür boyu belli bir öyküyü yaşadıktan sonra o öykü anlatıcının psişesinin bir parçası haline gelir ve anlatıcı öyküyü "içerden" anlatır. bu nitelik pek sık görülmez.
beceriklilik yeterli değildir. ustalık rahat konuşmakta, hünerde, izleyicinin katılımını sağlama numaralarında değildir. öykü sevilmek için, para ya da şöhret için anlatılmaz. ustalık başka insanların öykülerini anlatmak değildir. öykücü izleyiciler arasından belli birini ya da birilerini memnun etmeye çalışmaz; kimseyi memnun etmeye çalışmaz. öykü anlatmak, kendi iç sesinize kulak vermek, sonra da sadece bir anekdot ya da şaka bile olsa, her öyküye yüreğinizi ve ruhunuzu koymaktır.
herhangi bir şeyin ustası olmak birkaç yıl, hatta bir on yıl değil, bir ömür ister. tamamen sanata dalmak ister. sadece yirmi ya da en çok otuz yıldan sonra ustalık iddiasında bulunmak, bireysel anlatıcılar olarak bizim ya da bir bütün olarak bu alanın kendini beğenmişliğidir.
eğer dışarı çıkıp ormana gitmezseniz asla bir şey olmaz ve hayatınız da hiçbir zaman başlamaz.