
toplumdan aldığımız maddi, manevi, ahlaki bütün değerlerin, sayısız kuşaklar gerisindeki belli yaratıcı kişilerden geçerek bize geldiği pek açıktır. ateşin kullanılması, yediğimiz bitkilerin yetiştirilmesi, buhar makinesi, hep tek kişilerin buluşlarıdır. sadece birey düşünebilir ve bu sayede toplum için yeni değerler yaratır; üstelik toplumun uyduğu yeni ahlak kuralları da getirir.
nasıl toplumun besleyici toprağı olmadan kişilerin gelişmesi düşünülmezse; yaratıcı, geniş düşünceli, yargılayıcı bireyler içermeyen bir toplum da düşünülemez. bir toplum, onu ortaya çıkaran bireylerin sıkı bir politika birliğine dayandığı kadar, kişi olarak onların bağımsızlıklarına da bağlıdır. orta çağ avrupasını durgunluktan kurtaran italyan rönesansı sırasında, özellikle en parlak yemişlerini veren grek-avrupa-amerikan kültürü, bütünüyle bireyin özgürlüğüne ve tek başınalığına dayanır.
insanın kişisel, bencil ulusal amaçları aşmasına yardım eder yaratıcılık.