diogenes laertios
"umut, uyanıkken görülen düştür."
güzelliğin her türlü tavsiye mektubundan daha etkili olduğunu söylerdi. bazılarına göre bu tanımı diogenes yapmıştır, o ise güzelliğin tanrı armağanı olduğunu söylemiştir.
sokrates'e göre güzellik, kısa süren bir tiranlıktır; platon'a göre doğanın tanıdığı bir ayrıcalık; theophrastos'a göre sessiz bir aldanma; theokritos'a göre fildişinden bir bela; karneades'e göre de korumasız bir krallıktır.
"eğitimin kökü acı, meyvesi tatlıdır."
eğitimli insanların eğitimsizlerden hangi noktada farklı olduğu sorulduğunda, "diriler ölülerden ne kadar farklıysa" dedi. eğitimin iyi günde bir süs, kötü günde bir sığınak olduğunu söylerdi. ona göre, çocuklarına eğitim veren ana babalar, onları dünyaya getirmekle yetinen ana babalardan daha saygıdeğerdir; çünkü biri yaşam bağışlamıştır, öbürü ise iyi bir yaşam.
"dostluk, iki bedende yaşayan tek ruhtur."
büyük bir kentin yurttaşı olmakla övünen birine, "önemli olan bu değil" dedi, "önemli olan, büyük bir ülkeye kimin layık olduğudur."
"çok dostu olanın hiç dostu yoktur."
felsefenin ne yararını gördüğü sorulduğunda, "kimilerinin yasa korkusuyla yaptığı şeyleri bana buyrulmadan, kendiliğimden yapmayı öğrendim." diye karşılık verdi.
"dostlarımıza nasıl davranmalıyız?" diye sorulduğunda, "onların bize nasıl davranmalarını istiyorsak öyle." diye karşılık verdi.
"ışığı gözümüz bizi çevreleyen havadan alır, ruhumuz da bilgiden."
ona göre adalet, herkese hak ettiğini veren bir ruh erdemidir. eğitimin yaşlılığa en güzel yolluk olduğunu söylüyordu.
bir yığın çene çaldıktan sonra, "başını şişirmedim ya?" diye soran gevezeye, "yok canım, zeus hakkı için" dedi, "zaten seni dinlemiyordum ki."