halil cibran
nasıl bir meyvenin çekirdeği, kalbi güneşi görebilsin diye kabuğunu kırmak zorundaysa, siz de acıyı bilmelisiniz.
acınız, anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır.
kanatlı ruh bile doğal gereksinimlerinden bağımsız olamaz. bazılarınız "haz, ıstıraptan daha anlamlıdır." der; diğerleri ise "hayır, ıstırap daha anlamlıdır." bense "ikisi birbirinden ayrılamaz." diyorum. onlar beraber gelirler. ve siz bir tanesiyle masanızda otururken, unutmayın ki diğeri de yatağınızda uyuyordur.
bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.
hazzınız, ıstırabınızın maskesiz halidir ve kahkahanızın yükseldiği aynı kuyu, sık sık gözyaşlarınızla dolar. haz bir özgürlük şarkısıdır; ama özgürlük değil.
kederin veya sevincin büyüdüğünde, dünya gözünde küçülür.
büyük bir acı ya da büyük bir sevinç olmadan içindeki gerçek ortaya çıkmaz. eğer kendi gerçeğin açığa çıksın istiyorsan, ya güneşin altında çıplak dans etmeli ya da kendi çarmıhını taşımalısın.
neşeli yüreklerle birlikte neşeli şarkılar söyleyen kederli bir kalp ne kadar yücedir!