liam o'flaherty: soylu ve güzel ne varsa özgür ve katıksız bir hayat sürdürme arayışından doğar.
hans habe: özgürlükten başka mutluluk yoktur.
nikos kazancakis: özgürlük için çarpışan her zaman küçük bir topluluktur, her zaman da büyük yığınları yenilgiye uğratır.
ivo andric: özgürlük içinde doğan, adalete dayanan bir devlet, tanrısal düşüncenin yeryüzünde gerçekleşen bir damlası gibidir.
şükrü erbaş: hiçbir sevgi tutsaklıkta yeşermez. eşitlik özgürlük ister.
ingeborg bachmann: yasak levhaları, buyruk levhaları olmaksızın düşünmekten korkuyoruz, özgürlükten korkuyoruz. insanlar özgürlüğü sevmiyor. özgürlük nerede boy göstermişse insanlar onunla bozuşmuştur.
erich fromm: bir özgürlük eğilimi olarak başkaldırma eylemi mantığın başlangıcıdır.
arturo perez-reverte: ülkesini satan bir fanatik olmayı, hayatımı "yaşasın zincirler!" diye bağırarak geçirmeye tercih ederim.
thomas more: servetin ve özgürlüğün olduğu yerde, insanlar katı ve adaletsiz buyruklara sabırla boyun eğmeyi zul sayar. buna karşın yoksulluk ve kıtlık insanları köreltir, uysallaştırır ve isyana hazır cüretkar ruhları eze eze öğütür.
nazım hikmet: hiç kimse esir doğmuş olduğundan dolayı kabahatli değildir. fakat esaretini haklı bulan, onu yaldızlayan esir, yeryüzünün en aşağılık mahlukudur.
ursula k. le guin: insanların nasıl hür olunacağını öğrenmeleri lazım. köle olmak kolaydır. hür bir insan olmak için kafanı kullanman lazım.
liam o'flaherty: pis bir çukurda koyunlar gibi ölmektense göğsünü kurşunlara siper ederek ölmek yeğdir.