pascal
şimdiki zamanda değiliz hiç. geleceği, gelmesi çok uzun sürüyormuş da gelişini çabuklaştırabilecekmişiz gibi bekliyor, geçmişi sanki çok hızlı geçmiş de durdurabilecekmişiz gibi hatırlıyoruz. artık bizim olmayan bir zamanda gezinecek, bize ait olan tek zamana ise aldırmayacak kadar basiretsiz; artık hiç olmamış şeyleri düşünecek, elimizde olanın geçip gitmesine hiç düşünmeden izin verecek kadar mağruruz. çünkü şimdiki zaman, bize genellikle acı veriyor. sıkıntı verdiğinde yüz çeviriyoruz ondan, tatlı tatlı geçiyorsa hayıflanıyoruz gidişine. gelecekle desteklemeye çalışıyoruz onu, geleceği hiç de kesin olmayan bir zaman için, hiç elimizde olmayan şeyleri nasıl ayarlayacağımızı kuruyoruz.
düşüncelerinizi inceleyin, tamamen geçmişle ya da gelecekle ilgili olduklarını göreceksiniz. şimdiyi neredeyse hiç düşünmeyiz ve düşünecek olsak da bunu sadece gelecekteki planlarımıza ışık tutmak için yaparız. şimdi, bizim için asla amaç değildir. geçmiş ve gelecek araçlarımız, sadece gelecek amacımızdır. sonuçta asla yaşamayız, sadece yaşamayı ümit ederiz ve hep mutlu olmayı planladığımızdan, mutlu olmamamız kesindir.