clarissa pinkola estes
uyku yeniden doğumun simgesidir. yaratılış mitlerinde, bir süreliğine bir dönüşüm meydana gelirken ruhlar uyumaya giderler; çünkü uykuda yeniden yaratılırız, yenileniriz. en katılaşmış, yaşayan en zalim ve acımasız kişilere bile, uyurken ve kalktığı sırada bakışlarınızı yöneltirseniz, onlarda bir an için bozulmamış çocuk tinini, saf masumiyeti görürsünüz. uykuda yeniden bir şirinlik haline gireriz. uykuda yeniden yaratılırız. içeriden dışarıya doğru, masumlar kadar taze ve yeni olarak yeniden bütünleniriz.
bir kuvveti, yaratığı, kişiyi ya da şeyi adlandırmanın pek çok anlamı vardır. adların büyülü ya da uğurlu anlamlarından ötürü dikkatle seçildikleri kültürlerde bir kimsenin gerçek adını bilmek, o kişinin hayat yolunu ve ruhsal özelliklerini bilmek demektir. gerçek adın genellikle gizli tutulmasının nedeni, o kişinin adın gücüyle birlikte büyüyebilmesi, kimsenin hakaret etmemesi ya da zihninin çelinmemesi ve tinsel otoritesinin tam olarak gelişebilmesi için adın sahibini korumaktır. insan çok isteyebilir ve hatta bunun için gücünü de kullanabilir; ama hiç kimse karşısındakinin adını bilmeden, derinlemesine bir ilişki kuramaz. adlara sıkı sıkıya sarılın; adlar her şeydir.
psişik olarak en olumsuz anlamıyla kış, dokunduğu her şeye ölümün öpücüğünü getirir. soğukluk, herhangi bir ilişkinin bitişini ifade eder. eğer bir şeyi öldürmek isterseniz, ona karşı soğuk durmanız yeterlidir. insan, duygu, düşünce ya da eylem bakımından donuklaştığında, ilişkinin var olması da olanaksızlaşır. insanlar kendilerindeki bir şeyi terk etmek ya da birini soğukta dışarıda bırakmak istediklerinde onu görmezden gelirler, davet etmezler, dışarıda tutarlar, seslerini duymamak ya da görmemek için yollarını bile değiştirirler.