ziya osman saba
dönüp duran aylar, eylül, kanun, haziran
dar çemberinden kurtulamadığım zaman
doğup batan günler.. hep uzayan ayrılık
göğsümde yılladır tutageldiğim çığlık
ah esir düştüğüm kıyıların ötesi
sonsuz denizlerin ruha "gel!" diyen sesi
başıma sürünüp giden, kaçan bulutlar
uçsuz bucaksızlık, ufuklar, hep o ısrar
gecenin çağırışı: gökler, rüzgârlar hızı
samanyolu, mehtap izi, seher yıldızı
her şeyin, her şeyin ötesi.. bitmez davet
ey ölülerimin yaşadığı memleket