carl sagan
iskenderiye kitaplığında çalışan son bilgin bir matematikçi, astronom, fizikçi ve neoplatonik felsefe okulu önderiydi. herhangi bir çağda bir insanın gösterebileceği en olağanüstü başarıları kendinde toplamış olan bu kadının adı hypatia'ydı. 370 yılında iskenderiye'de doğmuştu. kadınların elinde çok az olanakların bulunduğu ve onlara eşya gözüyle bakıldığı bir dönemde, hypatia serbestçe ve geleneksel kurallara aldırış etmeden erkek çevrelerinde dolaşırdı. her bakımdan güzel bir kadınmış. peşinden koşan epey erkek olmasına karşın evlenme önerilerini reddettiği biliniyor.
hypatia döneminin iskenderiyesi artık epeydir romalıların egemenliği altında kalmış bir kentti ve gerginlik içindeydi. kölelik klasik uygarlığın canlılığını çürütmüştü. hristiyan kilisesi yeni doğmuştu, gücünü kökleştirerek putperestliğin etkisini ve kültürünü silmeye çaba harcıyordu. hypatia bu köklü sosyal güçlerin patlama noktası üzerindeki katalizör rolündeydi. iskenderiye başpiskoposu cyril, hypatia'nın romalı valiyle olan yakın dostluğu, öğrenimin ve bilimin simgesi olması, bunun da kilise tarafından putperestlikle eş görülmesi nedeniyle ondan nefret ediyordu. ama hypatia hayatının tehlikede olduğunu bile bile öğretime ve öğretilerini yayınlamaya devam etti.
415 yılında bir gün işe giderken başpiskopos cyril'in müritleri tarafından yolda kıstırıldı. atlı arabadan indirildi, elbiseleri yırtıldı ve katiller ellerindeki deniz kabuklarıyla hypatia'nın etlerini kemiklerinden kazıdılar. kalıntısı yakıldı, eserleri yok edildi ve adı unutuldu. cyril'e ise azizlik payesi verildi.