tom robbins
hayatın veremediğini bize vermek edebiyatın başlıca görevidir.
yenilgilerimiz kadar zaferlerimizin bedelini de pahalıya öderiz. devam et, çuvalla. ama zekice, şerefinle, adabınla başarısız ol. vasat bir başarısızlık vasat bir başarı kadar çekilmezdir. yenilgiyi kucakla! onun peşine düş. onu sevmeyi öğren. başka türlü özgür olamayız hiçbirimiz.
şiiri olan kültürlerin ya da bireylerin dine ve siyasete ihtiyacı yoktur.
en yüce insanlar sakin, sessiz ve bilinmezdir. gelmiş geçmiş en büyük adamlar kimse bilmeden göçüp gitmişlerdir. kendilerini bir şey iddia etmez, kendileri adına bir ekol ya da sistem kurmazlar. sansasyon yaratmazlar, öylece eriyip aşkın kendisi olurlar.
çürük üzümler ülkesinde kuru üzüme kraliçe derler.
hareket halindeki bir kadının hayallerini tartmak kolay değildir.
elli yaşında kalp krizinden morarıp ölmek, genç kızlığından beri hayatın aksiyonundan bir gıdım tatmamış, sağlıklı, yetmiş yaşında bir dul olmaktan iyidir.
insanlar hayatlarını değiştirecek o büyük olayı metanetle kaygı karışımı bir duyguyla beklerler ama başlarına geldiğinde de hep ıskalarlar; zira metanet de kaygı da at gözlüğüdür aslında.
basit aşk hikayesi diye bir şey yoktur. en gelip geçici gençlik sevdası bile beynin anlayış menzilinin dışında kalacak denli karmaşıktır.