6.06.2020

kısır döngü

samuel beckett

iğrençse, biçimden yoksun değildir.

insanlık iki kovalı bir kuyudur, biri dolmak için aşağı inerken öteki boşalmak için yukarı çıkar.

kadınlar yatağını hazırladıkları kişiyi uykuya göndermeden duramayışlarıyla ne olağanüstüdürler! kendilerinin yapay solunuma duydukları eğilim amaçsız kalır korkusuyla sevdikleri şeyi asla bütünüyle öldüremezler.

yalnızca karanlıkta karşılaşabilir insanlar.

insan bir bilgi birikimine ulaştığında bir şeyler söylemek zorunda kalır ve abuk sabuk laflar eder zorunlu olarak.

andre malraux: dünyanın dışında yaşayan biri için benzerlerini aramamak güçtür doğrusu.

sahtekarı aptal desteklediğinde, dürüst insana kollarını kavuşturmaktan başka yapacak bir şey kalmaz. aptal, sahtekar ile iş birliği yapıp kendi çıkarını baltalarsa kimse de çıkıp ona dur diyemez. biricik doğal dayanışmanın aptallar ve sahtekarlar tarafından gerçekleştirildiği bir dünya..

laetus exitus tristem redditum parit.
amor intellectualis quo murphy se ipsum amat.
ubi nihil vales, ibi nihil velis.

dilencinin yaşayabilmek için kendini sakatlaması gibi, iğdiş şarkıcılar da takımlarını koparır atarlar.

yaşam diye bilinen sendrom tedaviye olanak tanımayacak kadar dağınıktır. tedavisi mümkün her tanıya karşılık kötüleşen bir başkası ortaya çıkar. insanları gereksinmeleri bir kısır döngü yaratır. eksikliğin niceliği asla değişmez.

yalınlık bir cenaze arabası kadar ağır ve bir idam mahkumunun son kahvaltısı kadar uzundur.

kıç, doğanın en iyi nitelikleri yüklediği organımızdır. yalnızca tekmelenmek için değil, tekmeleri savuranla alay etmek için de. yargıçların önünde cübbesini beline kadar kaldırdığında sokrates'in çarpıcı bir biçimde örneklediği bir paradokstu bu.

en iyisi hiçlik, en kötüsü de o.