j. m. coetzee
sizin öykünüzü yalnız sizin kılan gerçeklik, bugün hiçbir önemi yokmuş gibi görünen binlerce ayrıntının içinde barınıyor. sizi ocak başında deniz kızları ve canavarlarıyla ilgili masallar anlatan yaşlı denizcilerden ayıran şey, örneğin iğnenizi yaptığınızda -hani o kemerinizde sakladığınız iğne- iğnenin gözünü nasıl delmiş olduğunuz, başlığınızı dikerken iplik yerine ne kullandığınız. bu tür ayrıntılar ve üslubunuzdaki farklılık, anlattığınız her şeyin kelimesi kelimesine doğru olduğu konusunda yurttaşlarınızı bir gün ikna edecektir. bir zamanlar okyanusun ortasında rüzgârın sürekli ıslık çaldığı, kayalıklarında martıların çığlık çığlığa dönüp durduğu bir adanın ve crusoe adında hayvan postu giyinmiş, bir yelkenli görebilmek umuduyla ufku sürekli tarayan bir adamın gerçekten var olduğuna inanacaklardır.