
eğer dönüp çevrenize şöyle bir bakarsanız, dünyanın her yerinde dehşet verici bir yıkımın ve insani sefaletin yaşandığını görebilirsiniz. tarihteki savaşları okuyabilirsiniz ama işin aslını, şehirlerin tamamen harabeye çevrilişini, bir adaya atılan hidrojen bombasının tüm adayı yok edişini bilmezsiniz. bombalanan gemiler toz duman olup havaya karışır. sözde ilerlemenin yol açtığı korkunç bir yıkım var ve siz işte böyle bir dünyada büyüyorsunuz. gençken iyi zaman geçirip mutlu olabilirsiniz; ama yaşınız ilerlediğinde düşüncelerinizin ve hislerinizin bilincinde olmadığınız sürece savaşların, acımasız hırsların dünyasını, herkesin birbiriyle rekabet ettiği, sefalet, açlık, kalabalık ve hastalıkların kol gezdiği bir dünyayı ayakta tutmaya devam edersiniz.
hiç kuşkusuz yeni bir toplum yaratmak zorundasınız; bir birey olarak sahiplenmecilikten, kıskançlıktan, açgözlülükten kurtulmak zorundasınız; milliyetçilikten, vatanseverlikten ve dinsel düşüncenin tüm dar kalıplarından kurtulmak zorundasınız. ancak o zaman yeni bir şey, tamamen yeni bir toplum yaratmak mümkün olabilir. öte yandan eğer mevcut topluma kendinizi uydurmak için düşüncesizce didinip durursanız yıkıcı olan inançların, güç ve itibar arayışının, kıskançlığın eski yolunu takip etmekten öteye geçemezsiniz.