david foster wallace
alaska'nın ücra bir köşesinde bir barda iki adam kafaları çekiyormuş. adamlardan biri dindar, diğeri ise ateistmiş. dördüncü biradan sonra alevlenen o tipik heyecanla tanrının varlığı hakkında tartışıyorlarmış. ateist şöyle demiş: "bak, tanrıya inanmamak için geçerli nedenlerim var benim. duaydı, ibadetti.. bunları denememiş değilim. daha geçen ay, kamptan çok uzaklardayken korkunç bir tipiye yakalandım. göz gözü görmüyordu. tamamen kaybolmuştum, en az eksi elli dereceydi. işte o zaman yaptım, denedim. karda dizlerimin üzerine çöktüm ve yakardım: "tanrım, eğer varsan yardım et, bu tipide kayboldum ben.. yoksa öleceğim!" dindar adam bunları duyunca ateiste şaşkınlıkla bakmış: "e, o halde, artık inanıyor olman lazım." demiş. "neticede buradasın, yaşıyorsun." ateist: "ne kadar ahmaksın!" dercesine gözlerini devirmiş: "hayır dostum, altı üstü çevrede dolaşan eskimolarla karşılaştım, bana kampın yönünü onlar gösterdi."