hüseyin rahmi gürpınar
her insanı, hatta her toplumu hoşlandığı yemle avlarlar. mesele, böyle oltalara tutulmayacak kadar insanlığımızı terbiye edebilmektedir.
bilir misiniz etrafımızda enveri tipine benzeyen ne kadar çok insan vardır. bunlar berikinden daha tehlikelidirler. çünkü enveri budalalığıyla ünlüydü. ötekiler yaradılışça ona benzeyip de akıllı görünenlerdir. üzerlerindeki yaldızı kazıyınca altından mükemmel birer ebulfazl enveri çıkar.
işte bizim, bütün insanların, felaketimizin temeli budur. eğer hakikat böyle olmasa dünyada ne bir napolyon çıkabilirdi ne de kendini türklüğü ve islamiyet'i kurtarmakla görevli bilen enver paşa. kurtarmaya uğraştığı türklüğü büsbütün harap etti. bu zafersiz kahramanın kefenlendirmeden gömdürdüğü insanların hesabını eğer cenabıhak ondan soracaksa aman yarabbi! soramaycaksa şöyle böyle günahları işlemekten hiç korkmayalım.
enver son nefesine kadar kendini pek büyük bir işle müjdelenmiş bildi. üst üste gelen müthiş başarısızlıkları onun kendine güvenini kırdıramadı. siyasi ve askeri maharetinin son iflası felaketinde istanbul'dan adi suçlular gibi kuyruğu kıstırıp kaçtı. hamiyeti onu diğer bir islam beldesine koşturdu.
hiçbir millet ve hükümdarın vermediği, kendi kendine aldığı rütbelerin şereflerini doymak bilmez ruhu için hiçbir vakit yeterli göremedi. yükselmek, bulutların üzerinde taht kurmak istiyordu. talihi ve gücü sayesinde çıkamadığı bu en son makama bir bolşevik kurşunu onu uçurdu.
merhum zannetti ki cihanı yenmek abdülhamit'i korkutmak kadar kolaydır.