halil cibran
şiir, üzerinde yorum yapılabilir bir görüş değildir. kanayan bir yaradan yahut gülümseyen dudaklardan yükselen bir şarkıdır o.
şiir; birazı sözcükten, çoğu sevinç, acı ve hayretten oluşan bir şeydir.
şiir bir düşüncenin ifadesi değildir. o, kanayan bir yaradan veya gülümseyen bir ağızdan yükselen bir şarkıdır. şiir, bütünü anlamaktır. bunu sadece bir parçasını anlayana nasıl anlatabilirsiniz?
kalbi büyüleyen bir felsefedir şiir. felsefe, fikir şarkıları söyleyen bir şiirdir. insanın kalbini büyüleyip aynı anda fikir şarkılarını da söyleyebilseydik, o zaman tanrı'nın gölgesinde yaşayabilirdik.
büyük şarkıcı, sessizliğimizin şarkılarını söyleyendir.
alimle şair arasında yeşil bir çayır vardır. alim onu aşarsa bilge olur, şair aşarsa peygamber olur.
yazmak için içinde bir istek duyuyorsan -ki bu isteğin sırrını sadece azizler bilir- sende şunlar bulunmalı: bilgi, sanat ve büyü; yani kelimelerin müziğinin bilgisi, sadelik ve içtenlik sanatı, okurlarını sevmenin büyüsü.
esin daima şarkı söyler, asla açıklamaya çalışmaz. ağaç hayat hikayesini yazabilseydi, onun öyküsü, herhangi bir kavmin tarihinden farklı olmazdı.
ruhlarımız, yazgının sert rüzgarlarının merhametindeki çiçekler gibidirler. sabah melteminde titreşir ve gök yüzünden dökülen kırağının altında boyunlarını eğerler.
sözlerimizin hepsi aklımızın ziyafetinden arta kalan kırıntılardır ancak.