jack london
maddeci ve ruha değil, mülke dayalı bir uygarlıkta, mülkün ruha göre daha el üstünde tutulması, mülke karşı işlenmiş suçların insana karşı işlenmiş suçlardan daha ciddi telakki edilmesi kaçınılmazdır. bir adamın karısını eşek sudan gelene kadar dövüp onun birkaç kaburgasını kırması, kira ödeyecek parası olmadığı için yıldızların altında uyumasına kıyasla hafif bir suçtur. toplumun nazarında, varlıklı bir demiryolu şirketinden birkaç armut çalan bir delikanlı, durup dururken yetmişini aşkın bir ihtiyara saldıran genç yabaniden daha büyük bir musibettir. sanki çalışıyormuş gibi bir eve yerleşen genç kız o kadar tehlikeli bir suç işlemiştir ki, ağır şekilde cezalandırılmadığı takdirde, onun gibiler yüzünden bütün mülkiyet yapısı yerle bir olabilir. bu kız gece yarısından sonra piccadilly ve strand caddelerinde dolaşsa hem polis kendisine karışmayacak hem de kirasını ödemesi mümkün olacaktır.