goethe
özel bir şeyi kavramak ve yazmak sanatın asıl amacıdır.
benim odamda kanepe yoktur, ben eski ahşap sandalyemde otururum hep. kafamı yaslamak için sandalyeme bir tür arkalık eklettireli daha birkaç hafta oldu. rahat ve zevkli mobilyaların olduğu bir ortam düşünmeme engel olur, beni keyifli ama edilgen bir duruma sürükler. ihtişamlı odalar ve şık ev gereçleri, düşünmeyen ve düşünce sahibi olmaktan hoşlanmayan insanlar içindir.
yazarın hedefine giden adımları atması yeterli olmaz; atılan her adımın hem hedefe, hem de ileriye doğru atılan bir adım olması gerekir.
benim kitaplarım popüler olamaz. kitle için yazılmamışlardır; benzer şeyler isteyen ve arayan, birbiriyle benzerlik gösteren tek tük insan için yazılmışlardır.
kağıt karşısında kendimi tümüyle özgür ve kendi egemenlik alanımda hissediyorum. düşüncelerimin yazınsal olarak gelişmesi benim tek zevkim ve asıl yaşamım. bana zevk veren birkaç sayfa yazmamışsam o güne yazık olmuş gözle bakıyorum.
edebiyatta gerçekten önemli ve saf olan şey yararlıdır; bu da ikinci bir evrenmiş gibi ortaya çıkıp ya bizi kendi seviyesine çıkarır ya da bizi küçük görür. buna karşılık yetersiz edebiyat, bize yazarın bulaşıcı zayıflıklarını benimseterek hatalarımızı arttırır. hem de bize hitap eden şeyi zayıflık olarak değerlendirmediğimizden bunun farkında bile olmayız.
edebiyatta iyi veya kötü olandan bazı yararlı dersler çıkarmak için, insanın düzeyinin oldukça yüksek olması, böyle şeyleri nesnel olarak değerlendirebilecek bir temelinin olması gerekir.
edebiyatın ve resim sanatının kuralları belli bir yere kadar anlatılabilir; ama iyi bir şair ya da ressam olmak başkasına aktarılamayacak bir dehayı gerektirir. basit bir ilk olguyu ele alırsak, onun sahip olduğu büyük önemi hissetmek ve onu ortaya koymak, birçok şeyi tüm boyutlarıyla gören üretken bir zeka ister; bu da çok mükemmel insanlarda bulunan çok nadir bir yetenektir.
bir şairin doğanın ona bahşettiğinden farklı biri olmasını sağlayamazsınız. onu farklı biri olmaya zorlarsanız onu yok etmiş olursunuz.