hüseyin rahmi gürpınar
babil kulesi karışıklığı ve dil karmaşası bugünkü hercümercin yanında hiç kalır. herkes başka bir hava çalıyor, başka bir dil söylüyor, başka bir oyun oynuyor. eski kitapların rivayetince bu dil karmaşasından yetmiş iki dil zuhur etmiş. fakat bugünkü bozgunluktan ne çıktığı malum değildir. dinlerden, kanunlardan, filozoflardan, ilimden, fenden ne bekliyorduk, ortaya ne çıktı.
zamanın birikmiş kinleri bütün prensipler üzerine katil bir darbe indirdi. asırlardan beri insanlığın inşasına uğraştığı bu muhteşem binanın her gün bir tarafı çöküyor. ve az vakitte taş taş üzerinde kalmayacak. eski temelin üzerine hiçbir şey kurulamayacak. bir kere deliler tımarhaneden boşandı.
ne olacak? bunu hakkıyla kimse kestiremez. bugün hangi modelin önüne geçip de kendimize bir hayat tarzı, bir idare şekli yontabileceğiz? bugün son derece hüsnüniyetle aransak acaba ortada fazilete örnek olacak bir millet bulabilecek miyiz? cihan yolundan azdı. âlem yörüngesini şaştı.
dünyanın düzelmesi için hiç eskilere benzemeyen yeni zihniyetlerin, yeni prensiplerin, yeni idarelerin kurulması lazım geliyor. bunlar da nasıl olacak? insanlık işte bu meçhulleri halledip keşfedinceye kadar birbirini yiyecek. medeniyet daha uzun müddet gıdasını toptan, tüfekten, kılıçtan, ateşten bekleyecek.
hata ve suistimal yeni değildir. asırlarca işleyen yaranın bugün yakısı kalktı. yaradaki çürüme göründü. asırların biriktirdiği bu zehirli buharı yine asırlar dağıtabilir. binlerce yıl çılgın yaşayan insanları birkaç senenin akıllıca idaresi ıslah edebilir mi? hem de bu akıllıca idare hepimizin hayalinde yalnız bir vehim olarak mevcut. nasıl şeydir? bunu tarif edebilecek kafa henüz yaratılmamıştır. belki de bu söz daima hayal kalacaktır.