7.07.2018

eleştiri

jonathan swift

şairler ne iddiada olularsa olsunlar, kendilerinden başka hiçbir şeye ölümsüzlük kazandırmadıkları açıktır. saygı ve hayranlıkla andıklarımız homeros ve vergilius'tur, akhilleus ya da aeneas değil. tarihçiler söz konusu olduğundaysa, durum bunun tam tersidir. düşüncelerimiz yalnızca okuduğumuz eylemlere, kişilere ve olaylara odaklanır; yazarlarınıysa hiç de öyle çok düşünmeyiz.

bir öyküdeki bazı ayrıntıların değeri zaman gittikçe büyük ölçüde azalır. öte yandan öyle bazı küçük ayrıntılar da vardır ki hep değerli kalır. bir yazarın bu ikisini birbirinden ayırabilmesi için çok gelişmiş bir yargı gücüne sahip olması gerekir.

nasıl ki kutsal kişilerin sıkça "bu günahkâr çağ" demelerine alışıksak, yazarlar da sıkça "bu eleştirel çağ" sözlerini sarf eder.

içinde yaşadığımız çağın üyelerinin, bir sonraki çağa katkılarından bahsetmelerini izlemek oldukça eğlencelidir.

eleştiri, insanın önemli bir şahsiyet olması karşılığında ödediği bedeldir.

bir yazarın yazdıklarını okurken fikirlerimizin örtüştüğünü görürsem, ne denli harika bir gözlem diyorum. fikirlerimizin ters düştüğü bölümlerdeyse, onun yanıldığı konusunda hiç kuşku duymuyorum.