ryan nicodemus
istediğim her şeye sahiptim. sahip olmam gereken her şeye sahiptim. etrafımdaki herkes başarılı olduğumu söylerdi. ama aslında zavallının biriydim. hayatımda koca bir boşluk vardı. bu boşluğu diğerlerinin yaptığı şekilde doldurmaya çalıştım. ıvır zıvır birçok şeyle.. bir şeyler alarak bu boşluğu dolduruyordum. kazandığımdan çok daha hızlı harcıyordum, mutluluğa giden yolu satın almak istercesine. bir gün ulaşabileceğimi sandım. yani sonunda mutluluğun kapıda olması gerekiyordu. ama ay sonunu ancak getiriyordum, maaş günü için yaşar olmuştum. ve eşya için. ama gerçekte yaşadığım söylenemezdi.
patrick rhone: bu şeylere ihtiyacımız olduğunu sanıyoruz; çünkü bize ihtiyacımız olduğu söyleniyor. bunu bize söyleyen kendi toplumumuz. bu içinize yavaş yavaş işlenen bir şey ve aniden kendinizi bunun içinde buluveriyorsunuz. bu gerçekten değer tabanlı bir idealden ibaret. tam olarak ihtiyacın olan şey ile yapabildiğinin en iyisini yapmak ve en yüksek faydayı almak istersin. çok az şeye sahip olmak sana bunu vermeyecek, çok şeye sahip olmak da vermeyecek. bu dengeyi tutturabilmek, yeterli şeye sahip olmak, işte aradığımız şey bu.