hatıralar annesi, sevgililer sultanı
ey beni şad eden yar, ey tapındığım kadın
ocak başında seviştiğimiz o zamanı
o canım akşamları elbette hatırlarsın
hatıralar annesi, sevgililer sultanı
gölcüklerin üstünde, vadilerin üstünde
dağların, ormanların, bulutların, denizin
ötesinde güneşin, ötesinde göklerin
yıldız kürelerinin sınırı ötesinde
nice mücevher uyumakta medfun
nice mücevher uyumakta medfun
koynunda karanlık ve unutuşun
ben ki bir hayat kurdum sakin hazlar içinde
dalganın, görkemin ve göğün orta yerinde
çırçıplak esirlerin, kokuya batmış hepsi
uyumak istiyorum! yaşamdan çok uyumak
uyumak istiyorum! yaşamdan çok uyumak
bir uykunun içinde, daha tatlı ölümden
öpücük yayacağım hem de hiç çekinmeden
senin güzel tenine, bir bakır kadar parlak
gençliğim karanlık bir fırtına, boran oldu
gençliğim karanlık bir fırtına, boran oldu
ara sıra ve yer yer parlak güneşler açan
bahçemde birkaç tane kızarmış meyve kaldı
yıldırımla yağmurun getirdiği yıkımdan
sanki bin yıl yaşadım, o kadar çok anım var
sanki bin yıl yaşadım, o kadar çok anım var
ey şeytanlar, ejderler, bakireler, kurbanlar
gerçeği hakir gören o çok büyük fikirler
dolu dolu çığlıklar ve gözden akan yaşlar
sonsuzu arayanlar, sofular ve satirler
acı bilgi, yolculuk ile sağlanan bilgi
acı bilgi, yolculuk ile sağlanan bilgi
dünya tekdüze, küçük, bugün neyin nesiyse
dün, yarın, hep gösterir bizlere imgemizi
bu bir dehşet vahası sıkıntılar çölünde
hiç gözlemlediniz mi, pek çok yaşlı kadının
tabutu küçücüktür, çocuklarınki kadar
bilgin ölüm içine bu benzer tabutların
aşırı, garip zevkin bir simgesini koyar
ey beni çılgına döndüren çılgın
senden tiksinirim sevdiğim kadar