arthur koestler
her gerçek inanç uzlaşmasız, köktenci, özleştirmecidir.
burjuva evliliği, toplum tarafından onaylanmış bir fuhuş biçimidir.
bir polisin elindeki silahla devrimci işçi sınıfına mensup birinin elindeki silahın farkı şudur: ilk olarak polis, yönetici sınıfların bir uşağıdır ve silahını bir baskı aracı olarak kullanır; oysa aynı silah, devrimci işçi sınıfına mensup birinin elinde, ezilmiş kitleleri özgürlüğüne kavuşturmak için bir araçtır.
thomas mann: zararlı bir gerçek, yararlı bir yalandan daha iyidir.
çalışma, etkili bir uyuşturucudur. yararlı bir göreve, adını sanını bilmeden tüm kalbiyle uygun olduğunu hissetmektense bilincini oyalamak çok daha iyidir.
inanç gerçekten şaşırtıcı bir şey; insanları yalnızca dağları yerinden oynatmaya değil, yarış atı yerine ringa balığı koşturmaya da yetenekli kılıyor.
çoğu kez geçmişi romantikleştiririz. ama bir inançtan dönen ya da bir dostun ihanetine uğrayan kişilerde, mekanizma tersine çalışmaya başlar. iş işten geçtikten sonra ilk deneyim masumiyetini yitirir ve duyulan acı yüzünden, anılarda kötü yorumlanır.
düşmanı yatıştırma eylemine girmeniz, farklı yollardan sizinle aynı amaç peşinden giden dostlara eziyet etmeniz kadar akıl almazdır.
psikolojik açıdan bakıldığında, gelenekçi bir inançla devrimci bir inanç arasında pek az fark vardır. her gerçek inanç uzlaşmasız, köktenci, özleştirmecidir. ayrıca açık yürekli gelenekçi, ilgisiz, kayıtsız insanların inancı yozlaştırdığı, erdemli geçinen bir topluma karşı daima mücadele veren bir meczuptur da. aynı şekilde, geçmişle tam bir kapışmayı simgeler gibi gözüken devrimcinin ütopyası, daima yitik bir cennetin, efsanelere yaraşır bir altın çağın herhangi bir görüntüsünü örnek alır kendine.
yoldaşını sev, ama ona hiçbir şey için güvenme.. hem senin çıkarların söz konusu olduğunda; çünkü sana ihanet edebilir hem de onun çıkarları söz konusu olduğunda; çünkü sana ihanet etmeyi ne kadar az istese de kendisi için en geçerli yol budur.