jorge luis borges
ün, anlaşılmamanın bir türü, belki de en kötüsüdür.
başkasına iyilik yapan, her zaman için kendisine iyilik yapılanın üstünde bir yerdedir.
hepimiz, içinde bulunduğumuz koşulları dar bir açıdan değerlendirme ve komşumuzun tavuğunu kaz görme eğilimindeyizdir.
bazen olağan zaman ölçülerinin dışına taşan olaylar vardır yaşamda.
her iki kadının da birbirlerinden gerçekten hoşlandıklarını ve giriştikleri gizli düello süresince birbirlerine eksiksiz bir bağlılıkla davrandıklarını unutmamak gerek.
karanlıkta yol alan hikaye karanlıkta son bulur.
bir erkek çocuğu için eski, köhne bir ev, hele bir de alışılmadık, gölgeler içinde bir yerse (yalnızca yemek odasında ışık vardı) gezginlerin ayak bastığı yeni bir ülkeden çok daha göz kamaştırıcıdır.
bu dünyanın işleri insan denen sıradan yaratığın akıl erdiremeyeceği kadar karmaşıktır.
kitaplar da farklıdır. kurgusal ürünler akla gelebilecek bütün bağdaştıranları içeren tek bir olay örgüsünden oluşurlar. felsefi nitelik taşıyanlar, hiç şaşmaz, hem tezi hem de antitezi, bir öğretinin yanında ve karşısında olan tüm unsurları içerirler. karşı kitabını içermeyen bir kitap, eksik kalmış sayılır.