john kennedy toole
ben bu çağa uymayan biriyim. insanlar bunu anlıyor ve bundan hoşlanmıyorlar.
bir insanın yeni ya da pahalı bir şeye sahip olması, dinbilimden de geometriden de habersiz olduğunun kanıtıdır.
konserve kullanmak sapıklıktır. insanın ruhuna onarılmaz zararlar verdiğinden eminim.
insan bedeni bir yere hapsedildiğinde bazı kokular salgılar. çağımızda bunları deodorant ve başka sapkın yollarla bastırmaya çalışıyoruz.
iyimserlik midemi bulandırır. sapıklıktır. yaratıldığından beri insanoğluna evrende en çok yakışan şey, dert çekmektir.
işteki ilk günümün sonunda kendimi gerçekten çok yorgun hissediyorum. ancak, söylemeye çalıştığım şey, hevesimin kırıldığı, keyfimin kaçtığı ya da yenildiğim değil. yaşamımda ilk kez bir gözlemci olarak, daha doğrusu nefretle eleştirebilmek için tam ortasında yer almaya kesinkes kararlı bir biçimde, sistemle yüz yüze geldim.
eskiden orta yaşlı adamlar gelip güzel bir kızın orasını burasını sallamasını izlerlerdi. oysa şimdi bir hayvan gerekiyor. bugünün insanlarının derdi ne, biliyor musun? hepsi hasta. insanın namusuyla para kazanması olanaksız artık.
özellikle umutsuz insanların yaşadığı sokaklarda, her köşebaşına üç ya da dört bar düşer.
hapse atılmak yaşamını anlamlandıracak ve boşuna çabalayıp durmanın yol açtığı düş kırıklığına son verecektir.
kişilikli olmak bir akıl hastalığıdır, tutarlılıksa kurtulunması gereken bir kompleks.
bir sosis satıcısını soymak simgesel bir eylemdir. hırsızlığın nedeni açgözlülük değil, daha çok satıcıyı küçümsemektir.
katlanamadığım tek şey, hep kaybedenler ya da kötü dostlardır.
şu araba korkunç bir ayak bağı. kendimi sürekli bakım isteyen, geri zekâlı bir çocuğa bağlanıp kalmış gibi hissediyorum. kocaman, teneke bir yumurtanın üzerinde oturan bir tavuk gibiyim.
insanlar kendilerine yardım edenlerden nefret ediyorlar.
yemek yapmayı seven bir erkeğe sahip olan bir kız çok şanslı demektir.
yeryüzündeki bütün hükümetleri alaşağı ettiğimiz zaman dünya savaş değil, dünya çapında toplu bir seks partisi yapacak.