jean baudrillard
gösteriden medet umanlar gösteri malzemesine dönüşerek yok olup giderler.
bu, politikacılar kadar yurttaşlar için de geçerli bir düşüncedir. bu, iletişim araçlarına özgü içkin bir adalet anlayışıdır. imgelerin sizi iktidara taşımasını mı istiyorsunuz? o zaman imgelerin sizi yok etmelerine boyun eğmek durumunda kalacağınızı bilmeniz gerekir. imge karnavalı demek, insanın imgeler aracılığıyla kendi kendisini yutup yok etmesi demektir.
walter benjamin: insanlık akla gelebilecek en kötü yabancılaşma biçimini estetik ve gösteriyi andıran bir haz alma biçimine dönüştürdü.
herkes evrensel bir model tarafından büyülenir.
en iyi yöneticiyi seçme konusunda aydınlanma çağına özgü demokratik illüzyonlar insanüstü bir çaba harcanmasını gerektirdiğinden, bugün özellikle de çalkantılı dönemlerde bunun tam tersi yapılmakta ve yurttaşlar kitleler halinde kendilerinden düşünmelerini istemeyenlere oy vermektedir.
elias canetti: dünyada hiçbir güce sahip olmayan birkaç kişi bulunabileceğine inansaydım o zaman umut etmeyi sürdürebilirdim.
her şeyi olumlayan bir süreç olumsuzluğu kesinlikle şeytani bir güç ya da diyalektik bir antitez olarak görmemektedir.
insanoğlu hiç kuşkusuz doğa yasalarıyla hiçbir ilişkisi olmayan özgün bir ortadan kaybolma biçimi icat eden tek canlı varlıktır.
ortaya sözcüğün gerçek anlamında bir terörün çıkmasına yol açan gerçek anlamda bir köktencilik varsa o da bütün dünyayı birbirine bağlayan elektromanyetik akım, sinyal ve ağları yönlendirip yerinde duramayan, sürekli yer değiştiren, bütün dünyaya dağılmış ve dağıtılmış, artık kendinden kurtulmanın mümkün olmadığı bir teknokratik zihniyet, yani temelden yoksun bir köktenciliktir.
dünyanın böylesine güncel ya da sanal bir küresel gücün egemenliği altına girdiği bir sırada iyiliğin var olabilmek için artık kötülüğe ihtiyacı yoktur.
özgürlük kavramı yalnızca boyun eğdirme sistemlerinde bir anlama sahip olabilir.
hiç durmadan kendini aşmaya yönelik sınırsız bir gelişme anlayışı üstüne oturan bir bakış açısı yalnızca her şeyi işlevli kılmakla yetinmeyip aynı zamanda her şeyi anlamlı kılmak istemektedir.
arnold schwarzenegger'in california eyalet valiliğine seçilmesiyle birlikte tam bir maskaralık dönemine girdik ve politika bir yıldızlar ve hayranlar oyununa dönüştü. bu, temsil sistemini yok etme yolunda atılmış muazzam bir adımdır. güncel politikanın bu süreçten kaçabilmesi olanaksızdır.
orta çağda intihar girişiminde bulunanları ölü ya da diri asarak cezalandırıyorlardı.
iyice düşünüldüğünde yasal yaptırım gücü açısından birini ölüme mahkum etmek ya da ilke olarak yaşamaya mahkum etmek arasında bir fark yoktur. her iki durumda da bu yaptırım gücüne boyun eğmemek gerekmektedir, özellikle de sizin iyiliğinizi isteyene.
insanın kendi iyiliğini isteyen her şeye karşı mücadele edebilecek güce sahip olması gerekir. katip bartleby'ye "i would prefer not to!" (yapmamayı tercih ederim) dedirten sessiz bir yadsımaya..