cenap şahabettin
kimi yaşamlar kırık doğarlar, onları hiçbir şey onaramaz.
güç olan, kahramanca ölmek değil, kahramanca yaşamaktır.
yaşam pek garip bir sofradır: anlayanlar tadamaz.
içten olarak karamsar olmak koşulu ile yaşamakta devam ancak güçlü ruhların işidir.
okulda okuduğumuzu yaşamda öğreniriz.
çok okumuş ama hiç yaşamamış adam da hiç okumaksızın çok yaşamış adam kadar cahil sayılır. beyin çifte mumla aydınlanır ve yaşam ile kitaplar birbirinin karşılıklı yorumcusudurlar.
yaşam hiç kuşku yok ki bir komedyadır; ama içinde çoğumuz ağlarız.
akarsu, ne güzel yaşam dersidir. küçük engellerin üzerinde köpürür, büyüklerin yanından sessizce geçiverir.
eceli gelmiş, deriz. hayır, ecele kendisi gitmiştir. ölüm yürümez, dirilerdir ki sürekli ona yaklaşırlar.
yaşamak çok kişi için yiyip içerek ölümü beklemektir.
yaşamda başarılı olmak için göze çarpan maskaralık, kendini gösteremeyen yeterlikten kuşkusuz daha değerlidir.
gerçek şan ve şeref, yosun gibi mezar taşı üstünde yetişir.
her cenaze alayına rastlayışımda düşünürüm: "şimdi omuzlarında taşıyorlar, bir saat sonra ayakları altında çiğneyecekler."