ingeborg bachmann
yaşayacak bir niçin'i bulunan, hemen tüm nasıllara dayanabilir.
tek bir cümle, artık kendisine olan olmuş insana güvence vermeye yeter mi ki? bu dünyadan olmayan bir güvence gerek.
çünkü başkalarının buna amanı yok, onlar ülkelerinde oturuyorlar, çalıştıkları, planlar yaptıkları, eyleme giriştikleri ülkelerinde, onlar, yani gerçek anlamda zamanın dışında olanlar; çünkü onlar dilsiz, tüm zamanlarda egemenliklerini sürdürenler, yalnızca dilsiz olanlardır. size korkunç bir sır vereceğim: dil ceza demektir. her şey dile geçmek zorundadır ve her şey suçuna ve bu suçun kapsamına göre, yine dil içinde yitip gitmek zorundadır.
ben, babamın yuvarladığı çığın altında kaldım.
düşünmemi öngördükleri şeyleri de düşünebilmekten tümüyle acizim, bir tarihi, bir işi, bir randevuyu, sabahın altısında mutsuzluğumun sınırsızlığından daha açık ve seçik algıladığım bir şey yok; çünkü asla kesilmek bilmeyen bir acı, hak edilmiş, tüm benliğimi saran bir acı, tüm sinir uçlarına eşit oranda dağıtılmakta, her zaman. çok yorgunum, evet, size söyleyebilirim, çok yorgunum.