17.02.2018

piyale

ahmet haşim

hiçbir çehre hayalde göründüğü kadar hakikatte güzel değildir.

şair ne bir hakikat habercisi, ne bir belagatli insan ne de bir kanun koyucudur. şairin lisanı nesir gibi anlaşılmak için değil; fakat duyulmak üzere vücut bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden ziyade musikiye yakın, ortalama bir lisandır.

şiir, düzyazıya çevrilemeyen nazımdır.

şiirde her şeyden evvel ehemmiyeti haiz olan kelimenin manası değil, cümledeki telaffuz kıymetidir.

şiir bir hikâye değil, sessiz bir şarkıdır.

mânâ araştırmak için şiiri deşmek, terennümü yaz gecelerinin yıldızlarını titreyiş içinde bırakan hakir kuşu eti için öldürmekten farklı olmasa gerek. et zerresi, o susturulan sihirli sesi telâfiye kâfi midir?