sabahattin ali
sanat, yeryüzünde ve insanların içinde olup bitenleri, çöplükle sarayı aynı hakikatten uzak ve güzelleştirici örtüye bürüyen ay ışığı gibi, tatlı bir yalan bulutunun arkasından göstermeye mecburdur.
ruhumuz gökyüzünde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor!
bu memleket bu aşağılık duygusundan ne zaman kurtulacak bilmem. gavur olsun da kim olursa olsun. hemen baş tacı ederiz.
kaza kaymakamı ile parti erkanı, devri cumhuriyette böyle güzel bir vatan köşesinin adını çirkince olarak bırakmayı muvafık bulmadılar. dahiliye vekaleti'ne müracaat ederek değiştirttiler. şimdi oranın ismi şirince'dir.
böyle yerlerde beklemek, her an bir şey olması ihtimali içinde, saatlerce, günlerce hiçbir şey olmadan beklemek azapların en korkunçları arasındadır. bir kapının önünde, bir hücrede, neden olduğunu bilmeden beklemek. kafanıza dolmak isteyen türlü ihtimallerle zaman zaman yüreğinizin çarpıntısı artarak beklemek.