louis-ferdinand celine
fikirmiş falan, bende yok öyle şeyler. bir tanecik fikir bulamazsınız bende. ve benim gözümde hiçbir şey ama hiçbir şey, şu fikir denen şeylerden daha aşağılık, daha boktan, daha tiksinç değildir. kütüphaneler ağzına kadar fikir dolu. kafelerin bahçeleri de. bütün çöpten çelebiler fikir zengini olmuş. hele o felsefeciler!
tabii fikir deyip geçmeyin, heriflerin geçim kaynağı! gençlerin aklını alıyorlar fikirlerle. hepsini bağlamış pezevenkler! eh gençler zaten dünden hazır önüne konanı yalayıp yutmaya. her boku şahane bulmaya. pezevenklerin işi çocuk oyuncağı tabii! ömrü hayatlarının en deli zamanları. bu çocuklar ne yapıyor, anca ya çadır dikiyor ya fikirlerle gargara!
fikir dediğim de başka şey değil beyefendi, felsefe işte! bunların işleri güçleri felsefe! bayılıyorlar kandırılmaya, yavru köpek gibi bunlar, onlar da bayılır ya sopalara, kemik zannederler, yeter ki birileri fırlatsın, bunlar da peşinden koştursun! atlasınlar oradan oraya, havlasınlar, ömürlerini tüketsinler, dünya bu!
ah o üçkağıtçı şerefsizler yorulmak da bilmezler ki üstelik, sabah akşam oynatırlar gençleri parmaklarında. içi kof bir sürü felsefi sopaları var bunların, fırlatır dururlar. gençler de yakalayacağım diye helak olurlar oradan oraya! ha ama ağızları da kulaklarındadır safların! üstüne bir de minnet duyarlar! pezevenkler iyi biliyor tabii bunların ihtiyacını! fikirlere ihtiyaçları var! olanı da kesmez ki bunları, hep daha fazla fikir lazım illa bunlara! bir sürü sentez lazım! ussal dönüşümler lazım! arada da vur kadehi şaraba! yaslan şaraba sabah akşam! yaşasın mantık! şahane! ne kadar kof, o kadar iyi, rahat geçer boğazdan! yalayıp yutsunlar! o kof sopaların dibinde ne bulurlarsa. fikirler! oyuncak oldular ellerinde!