ahmet haşim
derler ki aynı ağaçların, aynı tepelerin ve aynı simaların uçsuz bucaksız bir tekrarından başka bir şey olmayan kır âleminin saadetleri sırf şairane bir yaratıcılığın eseridir. doğrusu yaşamak hünerindeki aczi yüzünden şehirde mesut olamayan şair, şehir sınırı haricinde bir cennet mevcut olabileceğini zannetmiş ve başkalarını da buna inandırmak için asırlardan beri manzum sözün telkin kudretinden yardım dilemiştir. bu itibarla şairin kırı, olsa olsa kolay et, ekmek, peynir ve bal temin eden bir çiftlik olabilir. fakat kır, hakiki kır, sert toprakla sert insanın boğuştuğu alemdir.