jean meslier
din, insanların sınırlı zekalarını, anlaşılması kendileri için olanaksız olan bir şeyle meşgul etme sanatıdır.
din, ahlakı felce uğratır.
doğru yoldan sapmada şiddetle çıkarı olan, doğru yoldan sapanın yanında yer alan ve düşünceden, muhakemeden çekinen insanlara en iyi kanıtları, en iyi tanıkları dahi kabul ettiremezsiniz.
j.m. guyau: dünyada ıstırap devam ettiği sürece isyan etmiş kalbimde kuşku devam edecektir.
yeryüzünde görülen semavi dinlerin tümü, gizli inanışlarla, inanılmaz mucizelerle, aklı karıştırmak için icat edilmiş görünen, hayret uyandıran masallarla doludur.
firdevsi: başkalarının zararında kendi yararlarını ararlar ve dini öne sürerler.
bir dinde en çok saygı duyulan sırlar, diğer dinde alay konusudur. kendisini insanlara tanıtmak için bu kadar çabalayan tanrı, hiç olmazsa insanların tümüne bir lisanla seslenmeliydi. evrensel bir tanrı'nın, evrensel bir din bildirmesi gerekirdi.
shakespeare: tanrı'ya yemin ederek sözünü doğrulamak isteyen kimseye güvenme; sözünü yerine getireceğine tanrı'yı tanık gösteren, bu tanıklıktan çekinecek kadar onur ve namus sahibi değildir.
insanlar ne kadar ışıksız, kültürsüz ve akılsız olurlarsa dinlerine o oranda bağlılık gösterirler.
ömer hayyam: sema dediğimiz baş aşağı çevrilmiş tasa doğru, yardım için ellerini kaldırma; o senden daha biçaredir.
"gerçek, çoğunlukla can çekişenlerin dudaklarında yer bulur."
ey insan! milyonlarca yıl önce ne idiysen o olacaksın; o zaman "bilmem ne" idin, yine o zaman olduğun bu "bilmem ne" olmaya karar ver. haberin olmaksızın, bu biçiminle çıkmış olduğun kainat evine yeniden gir ve seni çevreleyen öteki bütün yaratıklar gibi, serzenişte bulunmadan, geç..