bazen düşünür müsün sen de
başka bir şeymiş gibi kendini
bir çocuğun kanayan ilk atlasında
kaçılacak yer yoktur bulanmadan acıya
insanın yüreğinde, geçen zamana karşı
her zaman diri, bir parlak köz vardır
en büyük yanlış bir kadına bağlanmaktır
gerçek aşk bir kadından sokaklara akmaktır
tek anlam bağıdır yerle gök arasında
yumruk kadar yüreğiyle uçsuz bucaksız insan
söylentiler çıksın, elimi kana bula
yeter ki günlerim olsun çırılçıplak koynunda
kumar borcum, yani namusumsun
masum değil, iflah etmez tutkumsun
bu ham dünyada zoraki bir söz gibi sevgim
sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin
temiz kalmış ne bulunur bir çöplükte
aşk da kirlenir elbet insanla birlikte
gözlerine derinden ne zaman baksam
hep uzaklaşıp giden yalnız bir adam
bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka
bir şey yok paylaşacak acıdan başka
koştum, durmadan koştum o küçük yangınımla
adımın çaresiz kıyılarında kendi göğümü bulmaya
hasrete, açlığa, yokluğa dokun
bakalım o zaman neye benzeyecek kokun
çünkü sen benim hak edilmiş ecelimsin
nasibim olacak ömrümün sonunda
herkes kendince göçer bu yeryüzünden
kimse pay çıkarmasın başkasının ölümünden
alıştır kendini her şey biter ve gömülür
"ve nice yazlardan sonra kuğu da ölür."
hangi suç taşır cezasını yanında
o suç ki insanın tenini yadsımasında
ben eğilmem gündüz ama
geceleri kanatırım kendimi
ölsem ayıptır, sussam tehlikeli
çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli
akıl seçiklikle gösterse de yokuşu düzü
bazen belirsizliklerdir yönlendiren ömrümüzü