goethe
yanıtların en ciddisi mezardır.
ruhlarını tümüyle merasime kaptırıp ziyafet sofrasında bir sandalye öteye gidebilmeyi düşlemekten başka bir şeyi yıllarca aklına getirmeyen, yalnızca bunun uğruna çaba harcayanlar nasıl insanlardır?
erkeklerin aklı, ev kadını arar; ama kalbi ve hayal gücü başka özellikler peşindedir.
nedir insan, hep övülen bu yarı tanrı? güçlerinden, tam da en gereken yerde yoksun kalmaz mı? ve sevinç içinde yükseldiği, acılarla yıkıldığı zaman, tam da sonsuzluğun bolluğunda kendini yitirmeyi özlediğinde, o vurdumduymaz ve soğuk bilinçliliğine geri dönmüyor mu hep?
isa bir daha gelse, onu ikinci kez çarmıha gererlerdi.
önemli çağdaş adamlar büyük yıldızlara benzerler; ufukta kaldıkları sürece veya gözden kaybolmadıkları sürece, bu tarz mükemmellikleri kavrama yetisine sahipsek, onları izler, güçlenir ve bilgileniriz.
koyundan çoban, herhalde sürünün hayrına değildir.
mutluluk üzerinde tiksindirici ve üstelik düş görme boyutunda hak iddia etme, bu dünyadaki her şeyi mahvediyor. kendini bundan kurtarabilen ve elindekinden başkasına heves etmeyen, kendine bir yol açabilir.
yaşamın tüm hazları, etrafımızdaki olayların düzenli bir biçimde tekrarına dayanır.
mükemmel olanı tanıyıp onu değersizden ayırmayı öğrenmemize yarayan duyu ve düşünce temrini, insanın sahip olduğu maddi zenginlikten daha değerlidir; çünkü bu tür eğitim sayesinde her türlü iyi şeyden pay alacak duruma geliriz.
inancın ve batıl inancın biçimleri tüm halklarda ve tüm zamanlarda hep aynıdır.
gençlerin, hatta her insanın mutlu yüzeyselliği: yaşamlarının her anında kendilerini mükemmel görebilirler ve ne doğruyu, ne yanlışı, ne yükseği ne alçağı sorarlar; sordukları sadece kendilerine uygun gördükleridir.
kendi yapamadıkları şeyleri oğullarının gerçekleştirdiğini görmek bütün babaların hayalidir.