vincent van gogh
içinde yaşadığımız dönemde, bu toplumda -zayıfları koruyacağına ayaklar altına alan, zavallı bir kadını, düştü diye daha da ezen bu toplumda- bir kadın tek başına bırakılamaz.
kadınlar düşünce alanında erkekler kadar enerji ve esneklik göstermiyorlarsa da -erkekler irdeleme, uslamlama gibi şeylere daha yatkınlar- bundan dolayı onları suçlamamak gerek; çünkü güçlerinin çok büyük bir bölümünü -bizden çok daha fazlasını- acı çekmeye harcıyorlar. bizden daha çok acı çekiyorlar, bizden daha duyarlılar. aynı şekilde, her zaman düşüncelerimizi anlayamıyorlarsa da, onlara iyi davrandın mı, kimi kez gerçek bir anlama yeteneği çıkıyor ortaya. her zaman değil elbette; gene de, içlerinde bunu başarma hevesi var; bir de, garip bir iyi yüreklilik var kadınlarda bazen.
paul mantz: hayatta belki de en büyük zorluk kadınlardır.
her yerde aynı bu: ister kentte ol ister kırsal yörelerde; zamana ayak uydurmak istiyorsan eğer, kadınları mutlaka hesaba katacaksın.
antik kopya dersinde on erkek figürüne bir kadın figürü düşüyor. çok daha kolay tabii. son derece zor olabilir kadın; ama yaşamda da sanatta da onsuz ne yapardık?