23.03.2009

kehanet

carl sagan

"korkmak için cesaret gerekir." (montaigne)

olymposlu apollon güneş tanrısıydı. aynı zamanda, içinde kehanetin de bulunduğu başka konulardan da sorumluydu. bu onun özel uzmanlık alanlarından biriydi.

aslında olympos tanrılarının hepsi geleceği biraz görebiliyordu ama bu hünerini düzenli olarak insanlara sunan sadece apollon'du. kutsal kehanet mekanları kurmuştu ve bunların en ünlüsü rahibesini kutsadığı delphoi'deki tapınaktı. rahibe, suretlerinden biri olan piton yılanından aldığı pythia adıyla anılıyordu.

krallarla soylular -arada bir de sıradan insanlar- delphoi'ye giderek geleceklerini öğrenmek isterlerdi. bunların arasında lidya kralı kroisos da vardı. onu hâlâ kullanılmakta olan "karun gibi zengin" deyiminden tanıyoruz.

kroisos'un zenginlikle ilişkilendirilmesi belki de madeni paranın ilk kez onun zamanında ve ülkesinde basılmış ve kullanılmış olmasından kaynaklanıyor (mö yedinci yüzyıl, lidya -günümüzde türkiye'nin yer aldığı anadolu-). kilden yapılan paralar çok daha önce sümerler tarafından kullanılmıştır.

kroisos'un hırsını doyurmaya kendi küçük ülkesinin sınırları yetmiyordu. ve böylece herodotos tarihine göre, o zamanlar batı asya'nın süper gücü olan pers imparatorluğu'nu işgal ederek egemenliği altına almanın iyi bir fikir olacağını kafasına koydu.

kyros ise perslerle medleri birleştirerek güçlü bir pers imparatorluğu kurmuştu. kroisos doğal olarak ondan korkuyordu. pers ülkesini fethetme düşüncesini danışmak üzere delphoi kahinine temsilciler gönderdi. heyet zengin hediyeler götürmüştü, bir yüzyıl sonra herodotos zamanında bunlar hâlâ delphoi'de sergilenmekteydi.

temsilcilerin kroisos adına yönelttikleri soru şuydu: "kroisos perslere savaş açarsa sonuç ne olur?"

pythia duraksamadan şöyle cevaplandırdı: "haşmetli bir imparatorluğu yok eder."

kroisos bu sözler üzerine şöyle düşündü: "tanrılar bizimle, işgale girişebiliriz."

ele geçireceği satraplıkları sayarak ağzı iştahla sulandı. paralı askerlerini topladı ve pers ülkesini işgal etti; ama onur kırıcı bir yenilgiye uğradı.

bu sadece lidya'nın yıkımına değil, kendisinin de ömrünün sonuna kadar pers sarayında, ilgisiz yöneticilere küçük tavsiyelerde bulunan çanak yalayıcı eski bir kral olarak zavallı bir halde yaşamasına yol açtı.