georg büchner
söylüyorum size, karşılarına tiyatrolara, konserlere, sanat sergilerine dağılmış ahşap kopyalar halinde çıkmayan hiçbir şeyi ne görürler ne de duyarlar. birisi ipin ucunda sallanan bir kukla oysun tahtadan, ip şiddetle çekildiğinde eklemleri her adımda beş heceli dizelerle gıcırdasın, -nasıl bir karakterdir, nasıl bir tutarlılıktır bu! birisi bir duygu kırıntısı, bir özdeyiş, bir kavram alır da ona ceket pantolon giydirirse, ellerini ayaklarını takar, yüzünü boyar ve bu şeyi üç perde boyunca ortalıkta süründürüp sonunda evlenmesini ya da intihar etmesini sağlarsa -bir ideal! birisi insanın gönlündeki yükseliş ve düşüşleri bülbül sesi çıkaran bir düdük gibi sergileyen bir opera bestelerse -ah bu sanat!
sanatçıların doğayla ilişkileri ressam david'inki gibidir: eylül ayında force hapishanesi'nde sokağa fırlatılan ölüleri soğukkanlılıkla resmetmiş ve "bu kötü heriflerde yaşamın son seğirmelerini yakalıyorum." demişti.