louis aragon
öyle derin ki gözlerin içmeye eğildim de
bütün güneşleri pırıl pırıl orada gördüm
orada bütün ümitsizleri bekleyen ölüm
öyle derin ki her şeyi unuttum içlerinde
uçsuz bir denizdir bulanır kuş gölgelerinde
sonra birden güneş çıkar o bulanıklık geçer
yaz meleklerinin eteklerinden bulutlar biçer
göklerin en mavisi buğdayların üzerinde
karanlık bulutları boşuna dağıtır rüzgâr
göklerden aydındır gözlerin bir yaş belirince
camın kırılan yerindeki maviliğini de
yağmur sonu semalarını da kıskandırırlar
ben bu radyumu bir pekbilent taşından çıkardım
benim de yandı parmaklarım memnu ateşinde
bulup yeniden kaybettiğim cennet ülke
gözlerin peru'mdur benim golkond'um, hindistan'ım
kâinat paramparça oldu bir akşam üzeri
her kurtulan ateş yaktı üstünde bir kayanın
gördüm denizin üzerinde parlarken elsa'nın
gözleri, elsa'nın gözleri, elsa'nın gözleri