christopher isherwood
ben kayıt yapan, düşünmeyen, epey pasif, objektifi açık bir fotoğraf makinesiyim.
bugünlerde bazı acayip görünümlere tanık oluyor insan.
zenginlerin çoğu size bir kez güvenmeye karar verdiler mi, onlara hemen her şeyi kabul ettirebilirsiniz. özel öğretmen için yegâne sorun ön kapıdan içeri ayağını atmaktır.
şunu anladım ki, çalışmak, yaşamda önemli olan tek şey.
roman yazarı olmak harika bir şey olmalı. son derece hayalperest, beceriksiz ve işten anlamayan biri gibi görünüyorsun. insanlar seni istedikleri gibi kazıklayabilecekler ini sanıyorlar. derken günün birinde sen oturuyor ve onlar hakkında, hepsinin ne domuz olduklarını anlatan bir roman attırıyorsun. roman muazzam bir sükse yapıyor, sen de para babası olup çıkıyorsun, vay be!
tüm kadınlar erkeklerin güçlü, kararlı ve mesleklerinde ilerlemeye azimli olmasından hoşlanırlar. bir kadın, bir erkeğe anaç davranmayı, onu zaaflarından korumayı ister ama erkeğin saygı duyabileceği, güçlü bir tarafının da olmasını arzu eder.
bir gün bir kadını sevecek olursan, hayatta bir amacın olmadığını ona göstermemeni salık veririm. aksi halde seni hakir görmeye başlayacaktır.
bugünlerde bir kız, bir erkeği bekletme lüksüne sahip değil. erkek bir kez talip olur da kız onu reddederse gidip başka bir kızı deneyebilir. bu kadın bolluğu varken ortalıkta..
kurum yemeklerinin tarif edilemez bir tadı vardır, belki de bütünüyle hayalî bir tat. kendi okul yaşamımın en canlı ve tiksinti verici anılarından biri, alelade beyaz ekmeğin kokusudur.
komünizm diye bir şey yok. bu bir halüsinasyondan ibaret. bir akıl hastalığı. insanlar komünist olduklarını sadece hayal ediyorlar. aslında değiller. klinikteki çalışmalarım sayesinde komünizmin sadece bir halüsinasyon olduğu kanısına vardım. insanların disipline ve kendi kendini denetlemeye gereksinimi var.
bir dâhinin kural dışı bir insan olduğunu ve kural dışı şeyler yapmakta özgür olduğunu kabul edelim mi; yoksa şöyle mi diyelim: hayır, güzel bir şiir ya da güzel bir resim yapabilirsiniz ama günlük yaşamınızda sıradan bir insan gibi davranmak zorundasınız ve sıradan insanlar için yaptığımız yasalara uymak zorundasınız. olağan dışı olmanıza izin vermeyiz.
insan, kimi zaman kendine belli itiraflarda bulunmak istemez; çünkü bu itiraflar insanın öz saygısını zedeler.
kadınlar işe yaramaz, onlar her şeyi bozarlar. onlarda serüven ruhu yoktur. erkekler, yalnız oldukları zaman birbirleriyle çok daha iyi anlaşırlar. peter amca (bizim oymakbaşımız) kadınların evde oturup çorap yamamaları gerektiğini söyler. onlar sadece o işe yararlar.