ziya osman saba
beklemek; bir sabahı, bir akşamı beklemek
beklemek gelir diye o saat ağır ağır
lâkin kapılar bana daima kapalıdır
kapılar, artlarında sonsuzluk, ışık ve renk
orası benim dünyam, orası içime denk
lâkin bütün kapılar sımsıkı kapalıdır
- sabır, ey kalbim, sabır, bir parça sabır
bir gün gelecek elbet, elbet bir gün gelecek
bir gün gelir de belki açar diye sahibi
kapalı bir kapının eşiğinde durarak
ben daima beklerken mermer aslanlar gibi
karanlık vücudumu alıyor tâ içine
bir derin orman gibi gökler susuyor yine
sükût beni örtüyor, örtüyor yaprak yaprak