16.12.2010

dersim isyanı

uğur mumcu

1937 yılında çıkan dersim isyanı'nın, hiç şüphesiz, çeşitli ve karmaşık nedenleri vardır. bu çeşitli ve karmaşık nedenlerin iki tanesi önemliydi. hükümet, umumi müfettişliklere hazırlattığı raporlardan sonra tunceli yöresinde aşiretlerin ellerindeki silahların toplanması kararı almıştı. aşiretler, bu karara karşı direndiler.

ayaklanmanın nedenlerinden biri de aşiretlerin tunceli'den alınıp batı illerine sürgüne gönderilmek istenmesiydi. aşiretler 25 aralık 1935 tarihinde çıkarılan tunceli kanunu ile başlayan uygulamalara karşı çıktılar.

2884 sayılı tunceli kanunu, bölgede umumi müfettişlikler kuruyor, tunceli ilinin yönetimini korgeneral rütbesindeki bir askeri valiye bağlıyor ve görevlilere olağanüstü yetkiler tanıyordu. bu yasa, 1935 yılından 1946 yılına kadar uygulandı.

ibrahim tali öngören, abidin özmen, general kâzım dirik, tahsin uzer ve korgeneral abdullah alpdoğan'ın hazırladıkları raporlarda, bölgede bayındırlık işleri başta olmak üzere reform niteliğinde dönüşümler yapılması öngörülmekteydi. bakanlar kurulu, umumi müfettişlik raporları doğrultusunda şu kararları almıştı:

1. silahların toplanması

2. aşiret ağalarının ve aşiret ağası olabileceklerin dersim'den uzaklaştırılmaları

3. dersim'de ve toprak ağalarının etkisinde olan yerlerde köylülere toprak dağıtılması

4. yol ve okul yapmak

bu önlemlerden, aşiret ağalarının sürgün edilmeleri elbette antidemokratiktir. kimse bugün bu tür önlemleri savunamaz. ancak yoksul köylülere toprak dağıtmak, yörede okul ve yol yapmak, toprak aşiretlerinin etkilerini azaltacak önlemlerdi. yoksul köylülere toprak vermek ve yörede okul ve yol yapmak gibi önlemlerin antidemokratik olduğunu da kimse söyleyemez.

hükümet, dersim'de bir ayaklanma bekliyordu. başbakan ismet inönü, bu nedenle doğu gezisine çıktı. bu ayaklanmayı önlemek için başvurulması gerekli önlemler düşünüldü. 1935 yılının eylül ayında bu amaçla çeşitli toplantılar yapıldı. bu toplantılarda dersim bölgesi işlerini yakından ve tam yetki ile ele alacak kuvvetli bir makam oluşturulması kararlaştırıldı. toplantılara, 4. ordu müfettişi orgeneral kazım orbay, bu "kuvvetli makama" getirilmesi düşünülen korgeneral abdullah alpdoğan ve abidin özmen katıldı. 1935 yılında çıkarılan tunceli kanunu ile dersim'in adı tunceli olarak değiştirildi.

bakanlar kurulu, 1936 yılında dördüncü umumi müfettişliği kurdu ve bingöl, tunceli, elazığ illerini bu müfettişliğe bağladı. korgeneral alpdoğan "genel müfettiş, tunceli vali ve komutanı" yetkisiyle bu göreve atandı. abidin özmen de diyarbakır, urfa, mardin, siirt, bitlis, muş, van ve hakkari illerini kapsayan 1. umumi müfettişliğe atandı.

yapılan toplantılar sonucunda çeşitli raporlar verildi. olası bir ayaklanmadan kuşkulanan hükümet, tunceli'de "yol yapmak, okul açmak, türklük propagandası yapmak, topraksız köylülere toprak dağıtmak" ve başta yukarı abbasuşağı aşireti reisi seyid rıza olmak üzere aşiret reislerini batı anadolu'ya sürmek gibi kararlar almıştı. tunceli ayaklanması tam bu sırada başladı.

dersim ayaklanması, yusufan aşiretinin elindeki silahların toplandığı günlerde patlak verdi. ayaklanma 21 mart 1937'de, bir nevruz gününde başladı. darboğaz deresi üzerindeki köprü ve telefon hatları demanan ve hayderan işaretleri tarafından saldırıya uğradı. aynı hafta içinde sih ve hozat'ta da karakollara saldırdılar.

sonrası biliniyor.