osho
psikologlar herkesin yedi yaşından önce yakalanması gerektiğini söyler. bir hindu'ya, bir hristiyan'a ya da herhangi bir şeye, bir komünist, teist veya ateist, fark etmez, herhangi bir şeye dönüştürülebilir; yeter ki çocuğu yedi yaşından önce yakala. yedi yaşına kadar çocuk, hayatı boyunca öğreneceği her şeyin neredeyse yüzde ellisini öğrenir. geriye sadece yüzde elli kalır. bu yüzden dinler çocukları mümkün olduğunca çabuk eğitmek konusunda ısrarcıdır; çünkü çocukluğu bir kez kaçırdın mı, insanları aptal şeylere dönüştürmek çok zordur.
eğer bu yeryüzü bir gün gerçekten dindar olacaksa, o zaman hristiyanlık, hinduizm, budizm öğretmeyeceğiz. bu, en büyük suçlardan biridir. tanrısallığı öğreteceğiz, meditasyonu öğreteceğiz, mezhepleri değil. kelimeleri ve inançları değil, bir yaşam tarzını öğreteceğiz, mutluluğu ve coşkuyu öğreteceğiz. ağaçlara bakmayı, ağaçlarla dans etmeyi, daha duyarlı olmayı, daha canlı olmayı ve varoluşun verdiği nimetlerin tadını çıkarmayı öğreneceğiz; ama kelimeleri değil, inançları değil, felsefeleri değil, teolojileri değil. hayır, onları bir kiliseye veya tapınağa yönlendirmeyeceğiz; çünkü bu yerler zihinsel yozlaşmanın kaynaklarıdır. çocukları doğaya terk edeceğiz; gerçek tapınak, gerçek kilise budur.
çocuklara süzülen bulutlara, doğan güneş'e, gece ay'a bakmayı öğreteceğiz. onlara sevmeyi öğreteceğiz ve onlara sevmek, meditasyon ve tanrısallığa engeller koymamayı öğreteceğiz. onlara açık ve korunmasız olmayı öğreteceğiz. zihinlerini kapatmayacağız. elbette kelimeleri öğreteceğiz ama aynı zamanda sessizliği de öğreteceğiz; çünkü kelimeler bir kez temele indiğinde, sessizlik zorlaşır.