edgar allan poe
uykuların en derininden bile kalkarken, bir düşün ince ağlarını yırtarız. ama bir saniye sonra -o ağ öylesine çelimsizdir ki- gördüğümüz düşü hatırlamaz oluruz.
eğer hiç denizde fırtınaya tutulmadıysanız, rüzgârlarla savrulan suların insanın kafasını nasıl karmakarışık ettiğini bilemezsiniz. gözleriniz görmez, kulaklarınız duymaz olur; nefes alamazsınız, hareket edecek ya da düşünecek gücünüz kalmaz.
deli de olsa her insan bir ulusun özelliklerini taşır. sonra, konuşmaları da, gerçi saçma sapandır ama heceleri, kelimeleri pekâlâ anlaşılır.
insanoğlunun en parlak buluşlarına dahi yol göstermiş olan bir olasılıklar kuramı vardır. işte bu gibi rastlantılar o kuram üzerine hiçbir şey bilmeyen düşünürler için, kolay kolay aşılamayacak engellerdir.
bir yanlışın düzeltilmiş sayılması için onu düzeltene bir kötülük gelmemiş olması gerekir. sonra bir de yanlışı yapan, yanlışı düzeltmekte olanın kendinden intikam aldığını anlamazsa, o yanlış düzeltilmiş sayılmaz.