adam phillips: insanlarda âşık olduğumuz özellikler, sonunda bizi öfkeden kudurtan özelliklerle aynıdır çoğunlukla.
apostolos doxiadis: dünya üzerindeki hiçbir şey gerçekten yeni değildir. insan ruhunun soylu dramları da öyle.
cromwell: kimse nereye gittiğini bilmeyen bir insan kadar yükseklere çıkamaz.
emerson: bir yalanı yutarsanız, peşinden gelen her şeyi de yutmak zorunda kalırsınız.
gabriel garcia marquez: seks, insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir.
john fowles: bütün haz deneyimlerimiz zayıf ancak korkunç şekilde, bir mahkumun son kahvaltısı unsurunu, öleceğini bilen şairin, savaşta ölmeye yazgılı genç askerin yoğunluk duygusunun bir yankısını içerir.
mario puzo: siz kadınlar eşitlik istiyorsunuz ama daha iktidar oyunlarından habersizsiniz. tek kozunuz şu deliğiniz; onu da rakiplerinize tabak gibi açıyorsunuz. bedavaya veriyorsunuz. oysa şu delikleriniz olmadan hiçbir kudretiniz yoktur sizin.
octavio paz: yaşamın bir döneminde varlığımızın sadece kendimize özgü ve çok değerli bir şey olduğunu anlarız.
şükrü erbaş: hiçbir sevgi tutsaklıkta yeşermez. eşitlik özgürlük ister.
cenap şahabettin: yeteneğin güçlü bacakları vardır, emin adımlarla yürür ama ancak dahiliktir ki kanatlıdır ve uçabilir.
goethe: önemli bir şey, ancak insan kabuğuna çekilirse yaratılabilir.
halil cibran: tanımlayamadığın rahmetleri özlediğinde ve nedenini bilmediğin hüzünlere kapıldığında, işte o zaman gerçekten tam bir verimlilikle serpilecek ve daha büyük benliğine doğru alabildiğine yükseleceksin.