3.08.2022

son peygamber

sevan nişanyan

son diyelim, başka çıkmasın muhammed, her toplumda dönem dönem çıkanlar cinsinden bir dini liderdi (bkz. martin luther, jean calvin, mormonluğun kurucusu joseph smith, bahailiğin kurucusu bahaullah, sikh dininin kurucusu guru nanak, koreli reverend moon, yezidiliğin kurucusu şeyh adi b. müsafir, dürziliğin kurucusu ahmed b. dürzi, said nursi, adnan oktar vb.). ötekilerden daha ilginç ya da "hakiki" bir özelliğini göremiyorum. uluslararası konjonktürün uygun olması nedeniyle, takipçileri çok kısa zamanda muazzam bir askeri-ekonomik başarıya ulaştılar. medeni dünyanın yarısını silah zoruyla zaptettiler. muazzam bir nüfus üzerinde, haraç ve cizyeye dayalı bir sömürü düzeni kurdular. muhammed'in "din kurucusu" diye kutsanması bu olayın sebebi değil sonucudur.

muhammed 7. yüzyılda yaşadı. fetih hadisesi olmasa, orta doğulu on binlerce dini reformcudan biri olarak kalır, unutulur giderdi. fetihten yüz yıl sonra, 8. yüzyıl sonu ile 9. yüzyıl başında, resmi tarih yeniden yazıldı, muhammed "son peygamber" ilan edildi. ne demek son peygamber? "bundan sonra her isteyen dini önderliğe soyunamaz, bizden ruhsat alması lazım" demek. o kadar."

itiraz üzerine, ilave notlar.

1. dini liderler: on tane isim saymışım, kılçık olsun diye eklediğim adnan oktar'a takılmanın manası yok. isterseniz emsalinden elli tane daha ekleyeyim, aziz francis, jan hus, kardinal newman, jonathan edwards, hasan sabbah, haydar ve cüneyd, hacı bektaş, sabetay zvi... entelektüel seviyelerinin ya da tarihi önemlerinin eşit olduğunu söyleyen yok. ama dini-karizmatik lider tipinin gayet belirgin ortak noktaları olduğunu görmezlikten gelemezsin. (mario vargas llosa, dünyanın son ucundaki savaş, bu konuda okuduğum en etkileyici kitaptı. brezilya taşrasında 19 yüzyılda zuhur eden bir mehdi'yi anlatır.)

"oktar'la muhammed'i aynı nefeste sayamazsın" diyenlere: esas luther'le muhammed'i aynı nefeste sayamazsın. luther derin bir kültürün ve muazzam bir tefekkürün temsilcisidir. muhammed'de böyle bir derinliğin izlerini göremiyorum. buna karşılık kişilik özellikleri ve yaşam tarzı bakımından, oktar'ı andıran yönleri yok değil.

2. uluslararası konjonktür: islam'dan önceki yüz yılda medeni dünyanın ekonomik ve kültürel ağırlık merkezi orta doğu'ya kaydı. iki büyük imparatorluğa bölünmüş süryani/arami kültürünün biti kanlandı, yeni siyasi arayışlara girdiler. iki imparatorluğun marjında yaşayan araplar güçlendi, etkinleşti. en önemlisi, 602-630 arası iki imparatorluk arasında müthiş travmatik bir "dünya savaşı" yaşandı. orta doğu'da egemen olan iki hristiyan mezhebinin (ve sanırım yahudilerin) bu yüzden pusulası kaydı, yeni tekliflere açık hale geldiler. 

3. sömürü: arap istilası tarihin en büyük soygun operasyonlarından biridir. suriye çölündeki emevi saraylarından bir ikisini görsen, servet aktarımının boyutu hakkında fikir edinirsin. abbasi devleti kurulurken, orta doğu dünyanın en mamur, en medeni, en şehirleşmiş bölgesi idi. nüfusun üçte ikisi, belki daha fazlası hristiyandı. ödedikleri cizyenin miktarını hesapla, dudağın uçuklar. 9. yüzyılda araplar o denli parlak bir kültürel yaşama kavuştularsa bedavadan mı oldu sanıyorsun? 

4. ama batılılar: peki, diyelim ki son iki yüzyılda müslümanlar durmadan dayak yiyor, onlara da yazık, günah. peki ama bunun 7. yahut 9. yüzyılda olanlarla ne ilgisi var? bugün dayak yiyorlar diye, geçmişteki soygunu ve onun üzerine kurulmuş soygun ideolojisini yok mu sayacağız? 

5. hz. muhammed'in öz hakiki islam'ını emevilerle abbasiler bozdu: hikâyedir. kaç defa yazdım, anlattım. gerek kuran'ın nihai metni, gerekse onlarsız kuran metninin hiçbir anlam ifade etmeyeceği biyografi ve hukuk çerçevesi, emevi ve abbasi devrinde şekillenmiştir. muhammed'in mesajını, eğer gerçekten muhammed'in ise, ancak emevi ve abbasi kaynaklarından öğrenebiliyoruz. siyeri, hadisi, tabakatı ve fıkıh mezheplerini çıkar, geriye islam kalmaz, hava kalır. m 632-800 arasında gerçekleşen islam fethi, tarihin en büyük siyasi devrimlerinden ve en müthiş iktidar kaymalarından biridir. tastamam bu zaman aralığında şekillenen islam dinini, bu muazzam siyasi-sosyal olaya bir ideolojik, ahlaki ve mitolojik kılıf uydurma hadisesi olarak oku. bak nasıl aydınlanıyor her taraf.